Türbeler

Published on Şubat 5th, 2020 | by admin

0

Abdurrahman Şâmi Türbesi

Abdurrahman Şâmi Türbesi ve Tekkesi

Bünyesinde sahabe-i kiramdan Abdurrahman eş-Şâmi’nin makam türbesini barındıran bu tekke, kaynaklarda “Sancaktar” ve “Sancaktar Baba” adlarıyla da anılmaktadır. Tekkeye adını veren Abdurrahman eş-Şâmi Arapların 668-69 yılında İstanbul’u kuşattıkları sırada şehit düşmüş sahabilerden biri olduğu bilinmekte ve Hz. Halid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî’nin sancaktarlığını yaptığı söylenmektedir.  Abdurrahman eş-Şâmî’ nin tekkenin bulunduğu yere gömüldüğü yere defnedildiği rivayet ediliyorsa da İstanbul’daki bir çok sahabe kabir ve türbesi gibi bunun da fetihten sonra kurulmuş bir makam olduğu tahmin edilebilir.

Önceleri muhtemelen mütevazı bir ziyaretgâh olan bu makam, Sultan I. Abdülhamid (1774-1789) tarafından tamir ettirilerek kendi vakfına tescil ettirilmiştir. Tekkenin bânisi, Rıfâiyye şeyhlerinden Türbedar Mehmed Raşid Efendi’dir. Kuruluşundan sonra kırk yıl kadar Rıfâiyye’ye hizmet etmiş olan Abdurrahman eş-Şâmî Tekkesi, 1925’te kapatıldıktan sonra bakımsızlıktan harap olmuştur. Ancak 1985’te Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu bu tekkeyi, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralamış, tevhidâne ve türbeyi asıl hüviyetleriyle korunacak şekilde küçük bir müzeye dönüştürmüştür. Harem ve selamlık bölümlerini de tekkenin yanında halen turistik otel olarak kullanılan Şehremaneti Muhasebecisi Reşat Efendi Konağı’na katarak restore ettirmiştir. Bu konağın, 1885 yılında da Serkurena Osman Bey tarafından, tekkenin selamlığı olarak kullanılmak üzere tamir ettirildiği bilinmektedir. Türbenin kapısı üzerindeki, Abdurrahman eş-Şâmî’nin kimliğini belirtmek için Hattat Mehmed İzzet Efendi’nin yazdığı 1302/1885 tarihli kitabenin de bu tamirat sırasında konulmuş olması kuvvetle muhtemeldir. Kitabede şunlar yazılıdır:

“Mihmândâr-ı Hazreti Peygamber Hazreti Hâlid’inAlemdârı

Abdurrahman eş-Şâmî Hazretleri’nin meşhed-i âlîleridir.” Mehmed İzzet Sene 1302

Türbe, Cankurtaran Mahallesi’nde, Sultanahmet Camii tarafından Ayasofya Camii’ne doğru Kabasakal Caddesi’nde yürürken sağda, adı geçen cadde ile Tevkifhâne Sokağı’nın birleştiği köşede yer alan bu tekkenin içindedir.Abdurrahman eş-Şâmî Hazretleri’nin sandukası türbenin ortasında bulunmaktadır. Türbenin caddeye bakan cephesinde, kitâbeli bir giriş ve yanında da niyaz penceresi, sokağa bakan cephesinde ise diğeri ile aynı biçimde ancak daha dar ikinci bir pencere vardır.

Türbenin kıble tarafında bulunan tevhidhânesi tek katlı kâgir ve dikdörtgen planlıdır. Tevhidhânenin güney duvarının eksenine sepet kulpu, kemerli bir mihrap yerleştirilmiştir. Mekan, ikisi mihrabın yanlarında, ikisi de batı duvarında yer alan basık kemerli dört pencere ile aydınlatılmıştır. Gerek türbe gerekse tevhidhâne kiremit kaplı ahşap çatı ile örtülüdür. Duvarlar moloz taş ve tuğla ile örülüdür.

 

 

 




Comments are closed.

Back to Top ↑