Türbeler

Published on Şubat 5th, 2020 | by admin

0

Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi

Kanûnî Sultan Süleyman

6 Kasım 1494’te Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Sultan’dır. Adını dünyaya geldiğinde Kur’an-ı Kerîm’den açılan sayfada geçen Hz. Süleyman’dan aldı. Günümüzde adından çok Kanûnî ünvanıyla tanınmakta, çağdaş Batılı yazarlar onu “Muhteşem” ve “Büyük Türk” lakaplarıyla anmaktadır. Çocukluk yolları babasının sancak beyi olarak görev yaptığı ve kuyumculuk öğrendiği Trabzon’da geçti. 30 Eylül 1520’de Osmanlı tahtına oturdu.

Belgrad, Rodos, Korfu, Mohaç, Viyana, Alaman, Irakeyn, Boğdan, Macar, Estergon, İran, Nahcıvan, Sigetvar seferlerini bizzat sevk ve idare etti. Kanûnî döneminde kazanılan Preveze Deniz Zaferi’yle  (1538), Osmanlı İmparatorluğu’nun karada olduğu kadar denizde de güçlü olduğu dünyaya gösterildi.

1 Mayıs 1566’da Eyüp Sultan Türbesi’ne gidip dua ettikten sonra son seferi için bir daha göremeyeceği İstanbul’dan ayrılan Sultan Süleyman, Sigetvar Kalesi kuşatması esnasında şanına yakışır bir şekilde savaş meydanında, 6-7 Eylül 1566 gecesi hayata gözlerini yumdu. Ölümü gizlenen padişahın iç organları çıkarılıp amber ve misk kokuları sürülen naşı tabut içinde tahtın altına geçici olarak defnedildi. 23 Kasım 1566’da da Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi’nin kıldırdığı namazın ardından törenin yapıldığı Süleymaniye Camii yanındaki türbesine defnedildi.

Milâdi takvime göre kırk altı yıl süren hükümdarlığıyla Osmanlı tarihinde tahtta en uzun süre kalan padişahtır. Devletin menfaatini her şeyden üstün tutan ve bu uğurda kendi ailesini bile feda etmekten çekinmeyen Kanûnî, mutedil, ileri görüşlü; âlimlerin ve sanatçıların hâmisi bir hükümdardı. Mensubu olduğu kültür ve medeniyetin en üst seviyeye çıkmasını kendisine şiar edinin Sultan Süleyman’ın çocukları Mâhidevran (Murad, Mahmud, Mustafa) ile Hürrem Sultan’dan (Mehmed, Abdullah, Selim, Bayezid, Cihangir, Mihrimah) olmadır.

Sultan Süleyman hayırseverliği, vakıfları ve hayratlarıyla da öne çıkmış Süleymaniye Camii ve Külliyesi, Kırkçeşme denilen su yolları, Büyükçekmece Köprüsü, Bağdat’ta İmâm-ı Âzam Külliyesi, Konya Mevlânâ Külliyesi ve Sultan Selim Camii, Şam’da Süleymaniye Külliyesi gibi pek çok abidevî eser yaptırmış, Kudüs’te Mescid-i Aksâ ile Kubbetü’s-sahra’yı tamir ettirmiş, Mekke ile Medine’de de önemli imar hizmetlerinde bulunuştur.

Osmanlı padişahlarının çoğu gibi şair olan Kanûnî, Allah’a derviş samimiyetiyle bağlı olduğu ve halkına karşı ince bir sevgi yaklaşımı içinde bulunduğu anlamındaki “Muhibbî” mahlasını kullanmış; 3000’den fazla şiiriyle en çok şiir yazan padişah olmuştur. Çok bilinen “Halk içinde mu‘teber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” beytinde belirttiği iki kavram, “sıhhat” ve “devlet” O’nun hayatının temel düsturları olmuştur.

Kanûnî Sultan Süleyman Türbesi

Mimar Sinan yapısı olan ve kesme taştan inşa edilen Sultan Süleyman Türbesi, sekizgen bir gövde planı gösterir. Gövdenin üst kesiminde yer alan üçlü pencere grupları, renkli kilit taşlarıyla her cephede tekrarlanan kemerler ve ağır çatı kornisi dönemin taş işçiliğindeki özenli ve renkli ayrıntıları sunar. Çift çeperli ve üzeri kurşun kaplı kubbenin iç yüzündeki zengin kalem işleri yanında dönemin klasik çinileri ve renkli taş işçiliği tezyinat yoğunluğunu artırır. Türbe girişinin üstünde Mevlevî sikkesi şeklinde Hacerü’l-esved’den bir parça bulunmaktadır. Türbenin içindeki abanoz ağacından yapılmış fildişi kakmalı iki dolap ile sedef ve fildişi kakmalı kapısı devrinin ahşap işçiliği en güzel örneklerdendir.

Türbede yedi sanduka vardır. Ortada Kanûnî Sultan Süleyman’ın sandukası yer alır. Diğer sandukalar ise Sultan II. Süleyman, Sultan II. Ahmed, Kanûnî’nin kızı Mihrimah Sultan, II. Süleyman’ın annesi SâlihaDilâşûb Sultan, II. Ahmed’in hanımı Râbiâ Sultan ve kızı Asiye Sultanâ aittir.

 




Comments are closed.

Back to Top ↑